Culman Arcanus
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Kurgu 1. Bölüm; Hiçliğin Çığlığı
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Eugen Dwayne Russell

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Eugen Dwayne Russell
Muggle



Mesaj Sayısı : 9
Kayıt Tarihi : 04/05/09

Eugen Dwayne Russell Empty
MesajKonu: Eugen Dwayne Russell   Eugen Dwayne Russell EmptyPtsi Mayıs 04, 2009 12:38 pm

Olaylar çok hızlı gelişmişti. Alice nasıl bu kadar ileriye gidebilmişti? Yarı baygın halde yerde yatarken yanlarına gelen kadının söylediklerini ve yüzünü seçemiyordu ama eserlerden bahsettiğini duyabilmişti. Tanrım, Dwayne burada ölümle burun burunaydı ama dükkanın sahibi hala lanet olası kitaplarını mı düşünüyordu? Zaten buraya gelmek baştan kötü bir fikirdi; bir gün merakının başına bela açacağını biliyordu. Açmıştı işte. Ah Alice ondan nefret etmekte ne kadarda haklıydı Dwayne; ne olursa olsun birisinin öz kardeşini öldürmeye kalkacağı aklına gelmezdi. Ama olmuştu işte. Alice o kadar deliydi ve Dwayne’i öldürmek istemişti. Dwayne göre başarmıştı da bu lanet olası yerde ölüp gidecekti. Bu kadar basit ve bu kadar kolaydı işte ölüm. Farklı şekillerde bulabiliyordu seni ve Dwayne’i de bu şekilde bulmuştu. Daha her şey yarımken. Ablasının kendisine bir şeyler söylediği duydu ve bu sözler duyduğu son şeylerdi. Bilinci tamamen kapanmıştı.
Bu anlar söyledikleri hiçbir şey gibi değildi. Bütün hayatı gözlerinin önünden falan geçmemişti. Hepsi bulanık olan görüntüler vardı sadece. Aslında görüntü bile değillerdi, sadece yüzler vardı. Bırakmak istemediği kişiler. Raskolnikov, Isis, Richard, Winter hatta Felice bile vardı görüntüler arasında. Şimdi gidemezdi, zamanı geldiyse bile bu Alice yüzünden olmamalıydı. Ölüm huzurlu falan değildi. Yok oluştu ve o yok olmak istemiyordu. Hiçbir zaman istememişti zaten. Lanet olsun o kitapçıya neden girmişti ki sanki? Bırakmalıydı ve herkes kendi ilgi alanıyla ilgilenmeliydi; hukuktan ona neydi?
Nefes alış-verişlerini duyuyordu. Yavaşça aralanan gözleri başına eğilmiş Raskolnikov ile karşı karşıya geldi. Görebildiği tek şey Raskolnikov’un yeşil gözleriydi, bir an ölüp ölmediği düşündü. Neredeydi? “ Merlin adına yaşıyorsun. Oradan gitmemiz gerektiğini söylemiştim sana. Her neyse.” ilk defa Raskolnikov’un sesi alaycı değildi. Aksine son derece telaşlıydı. Kaç saattir baygındı acaba. Ah umarım günlerdir falan baygın olduğunu söylemeyeceklerdi şimdi ona. Raskolnikov kafasını Dwayne’in görüş alanından çektiğinde olduğu yeri görebildi. Ah evet burası bir hastane odasıydı ve boş değildi. Tanımadığı bir cadı ve Isis vardı içeride. Yüzüne gülümseme yerleştirmeye çalıştı. Başarılı olamadığına emindi çünkü gülümsemek bir yana şu an ağlamak istiyordu. Bir bebek gibi ağlamak ve rahatlamak. Ama kendini tutmak zorundaydı. Isis sorun değildi onun her halini görmüştü sonuçta ama tanımadığı birinin karşısında bu yalnızca kendini küçük düşürmek olurdu. Diğer cadının neden burada olduğunu sorgulayacak kadar yerinde değildi aklı. Şu an onu ilgilendiren tek şey Isis buradaydı, yanındaydı ve onun için endişelenmişti. Uyandığını anlamamışlardı büyük ihtimalle, gözlerini tam açmaya çalıştı ama üzerlerinde yirmişer tonluk yük varmışçasına zorluyordu bu Dwayne’i ve açamıyordu.
Bir iki dakika sonra yük gitmişti. Gözlerini açtığında, mutluydu. Oysa kitapçıda yerde yatarken öleceğinden ne kadarda emindi. Hayır ölmemişti ve Alice oturup başarısızlığına ağlayabilirdi. Giderken ne demişti? ‘ Bu iş burada bitmedi.’ evet bitmemişti. Ona bunu ödetecekti Dwayne. Bir şekilde yapacaktı bunu, şu an nasıl olduğunu bilmiyor bile olsa. “Günaydın gladyatör. Yakıp yıkmışsınız kitaplarımı. Her neyse. İyi misin?” ah evet büyük ihtimalle kendini hastaneye getiren kadın buydu. Dükkanın sahibi, şu anda hayatta oluşunu bu kadına borçluydu. Doğrulmaya çalıştı, pek başarılı olduğunu söylenemezdi. Dükkan sahibi ona yardım ederken Isis ondan özür diliyordu. Tamam da ne için? Orada olup salakça davranan ve kendini ölüme sürükleyen Dwayne idi. Isis neden özür diliyordu ki? “ Ah teşekkürler, iyiyim ve kitaplarınız içinde özür dilerim.” kendini şimdi daha iyi hissediyordu. Yinede birilerinin karşısında özellikle de bayanların güçsüz durumda olmak kendini kötü hissetmesine yol açıyordu. Isis’in yanında her zaman güçsüzdü ama bunu bu derecede görmek kendini ‘acınası’ durumda hissetmesine yol açmıştı. “ Isis özür dilemene gerek yok. Yani sonuçta başını derde sokan bendim, yapabileceğin hiçbir şey yoktu. Tabi eğer önceden beni biraz dinlemiş olsaydın burada olmazdık öyle değil mi?” Isis neden bu kadar inatçıydı ki? Dwayne’in istediği tek şey onun gibi olabilmekti. Onun gibi ölümsüz. Eğer Isis önceden Dwayne’i dinlemiş olsaydı şimdi gerçekten de burada olmazlardı. Bunların hiçbiri yaşanmazdı.
Korkular ile yüzleşmek onların yok olmasını sağlar derlerdi. Dwayne’de tam tersini uygulamış gibi gözüküyordu. Ölüm korkusunun yok olması bir yana buradan çıktıktan sonra evinden dışarıya adım atar mıydı emin değildi. Dışarısı tehlikeler ile doluydu işte. Kitapçıya gidip de hastanelik olmak tamda Dwayne’in başarabileceği bir işti. Kitapçının sahibi olmasa belki de ölmüş olurdu şimdi. Ürperdiğini hissetti gerçekten ölüm düşüncesi bile Dwayne için yeterliydi. “ Hadi ama sil at o dehşet ifadesini yüzünden, kurtuldun.” yatağın diğer tarafındaki Raskolnikov’a baktı. Haklıydı, kurtulmuştu, artık kitapçıyı ve orada olanları düşünmesine gerek yoktu. Her şey bitmişti, geride kalmıştı. Aşık olduğuna inandığı kişi yanındaydı ve başka hiçbir şeyin önemi yoktu. Keşke Isis’in duygularını bilebilseydi o zaman her şey daha kolay olurdu. Dwayne’in sefil kalbi yerinden çıkacakmış gibi atmayı keserse de her şey daha kolay olurdu. İçinde bırakmayı seçmişti ilk kez duygularını. Ama bir şekilde açığa çıkmalıydılar. Ölüme her an yakındı Dwayne ve Isis bunu öğrenmeden ölmek istemiyordu. Bilemiyordu belki tepkisi kötü olacaktı ama öğrenmeliydi işte. Sonuçta ölmek üzereyken kalbinde sızlayan isim Marjoline değil Isis olmuştu. Keşke şimdi ona onu ne kadar çok sevdiğini söyleyebilecek cesarete sahip olsaydı. İçeride başka biri olduğunu umursamadan söyleyebilseydi. Ama yapamazdı.Bu da Isis’e olan duygularının gerçekliğini kanıtlıyordu çünkü Dwayne çok nadir utanırdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pephredo Pachis
Kemik Torbası Bar Sahibesi
Pephredo Pachis


Mesaj Sayısı : 42
Kayıt Tarihi : 30/04/09
Yaş : 34
Nerden : Red Lake
Rpg Partner : Şuan yok.

Eugen Dwayne Russell Empty
MesajKonu: Geri: Eugen Dwayne Russell   Eugen Dwayne Russell EmptyPtsi Mayıs 04, 2009 6:38 pm

Renklendirme, görünüm çok hoş, özellikle betimlemelerin harika. Söyleyecek birşey bulamıyorum. Başarılı bir rp olmuş.


Ro puanınız: 100

İyi rpg'ler^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Eugen Dwayne Russell
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Culman Arcanus :: Culman Arcanus {Hazırlık} :: Role Play Game :: Puanlama-
Buraya geçin: